80- Melekleri ve peygamberleri de rabler edinmenizi emretmesi düşünülemez, siz Müslüman olduktan sonra inkar etmenizi emreder mi?
♦ لَ harfi zaidedir. Buna göre mâna şöyledir: "Allah'ın kendisine kitap, hüküm ve nübüvvet vermiş olduğu hiçbir kimsenin, insanlara, "Allah'tan başka bana da kulluk edin" demesi, "Melekleri ve peygamberleri rab edininiz" şeklinde emretmesi yakışık almaz, uygun değildir." 79. ayetteki "Hiçbir insan için mümkün değildir ki" cümlesinin nefıy manasını te'kid için ziyade kılınmıştır.
♦ لَ harfi zâid değildir. O zaman mâna şöyle olur: "Hz. Peygamber, Kureyş'i, meleklere ibadet etmekten; yahudi ve hristiyanları da, Hz. Üzeyr ve Hz. İsa'ya ibadetten nehyetmiştir. Onların, "Sen, bizim seni mi rab edinmemizi istiyorsun?" dediklerinde, “Hiçbir beşerin, Allah kendisini peygamber olarak gönderdikten sonra, halkı meleklere ve diğer peygamberlere tapınmaktan nehyederken, kendine kul olmaya çağırması uygun olmaz" demiştir.
Fail Allahu Teâlâ'dır, veya 'Hz. Muhammed size emretmez' şeklinde Efendimiz'e de raci olabilir. Yahut وَلَا يَأْمُرَكُمْ’ün faili; diğer peygamberlerdir. "Peygamberler, melekleri rab edinmenizi asla emretmezler..." demektir.
Allahu Teâlâ, âyette özellikle melekleri ve peygamberleri zikretti. Çünkü ehl-i kitap; meleklere, Hz. İsa'ya ve Hz. Üzeyr'e ibadet etmişler, onları kendilerine rab edinecek derecede ta'zim etmişlerdir.
✦ Sizden herhangi bir kimse, 'Kulum(abdî), cariyem(emetî)' demesin. Bunun yerine; 'Delikanlım(fetâye), kızım(fetâtî)' desin. Sizden herhangi bir kimse; 'Rabbim' demesin, 'efendim' desin. Hadis-i Şerif
İnsanlar kimi zaman nebi ve melekleri Allah'a ortak koşar duruma düştükleri için bu ayette özellikle nebilerle melekler üzerinde durulmuştur. Melek ya da nebi bile olsa, herhangi bir yaratığın Allah'a ortak koşulması ya da Allah'a ait hak, yetki ve sıfatların herhangi bir yaratığa verilmesi şirktir. (Tağlib)
Rab edinmenin ölçütü;
1) Rabbü'l Alemin'in haram kıldığını helal, helal kıldığını haram saymak ve öyle yapanları rehber edinmek.
2) Eşya ve hadiselerin, olan biten şeylerin meydana gelişinde Allah Teala dışında başka şeylere tesirler vermek.
Bu soru, böyle bir şeyi inkâr ve taaccüb anlamındadır. "Müslüman olduktan sonra size inkâr etmeyi mi emredecek?" demektir.
'Müslüman olduktan sonra' kaydı, Hz. Peygamber'den, kendisine secde etmek için izin isteyen müslümanların muhatab olduğuna delildir.
Allah peygamberlere, insanları kendilerini ilâh edinecek şekilde, kendilerine kul edinmeyi haram kılmıştır. Fakat diğer insanlara da peygamberlere saygı göstermeyi emretmiştir.
✽ 'Siz müslüman olduktan sonra' haldir.
✽ 'Emretmez' cümlesi arkadan gelen 'Emreder mi' sorusunun mecaz olduğunu gösterir.
✽ Bahsi geçen zaten bir nebidir. 'Kendisini rab edinmenizi' yerine 'Nebileri rab edinmenizi' ifadesi tecriddir.
✽ 'Size melekleri ve nebileri rab edinmenizi emretmez' buyruğu lazım-ı faide-i haberdir.
✽ Tarizdir. Peygamberin böyle bir şey emretmediği zaten açık. 'Bunu ancak sizin gibiler emreder' demektir.
✽ 'Size emretmez' cümlesi ile 'Size emreder mi?' cümlesi arasında, biri haber biri inşa olduğu için, kemal-i inkıta ile fasıl vardır.
✽ 'Siz müslüman olduktan sonra küfrü emreder mi?' inkârî istifhamdır. 'Emretmez' manasındadır.
✽ الكُفْرِ ile مُسْلِمُون kelimeleri arasında tibak-ı icab vardır.
✽ Ayet-i kerime mantık yollu kelamdır. 'Size bunları ilah edinmenizi bir peygamber emretmediğine göre, siz bu sapıklığa kendi hevanızdan kapıldınız' demektir.
✽ 'Melekleri ve nebileri rabler edinmenizi emretmez' cümlesinden sonra, 'Siz müslüman olduktan sonra size küfrü emreder mi?' sorusu itnabdan iygaldir.
✽ Bu ayet, Efendimize secde edilmesini soranlar hakkında nazil olmuştu. O yüzden bu cümlede geçen 'küfür' umum, hususi olarak kastedilen kendisine secde edilmesidir.