Sureler

Göster

Âl-i İmrân Sûresi 82. Ayet

فَمَنْ تَوَلّٰى بَعْدَ ذٰلِكَ فَاُولٰٓئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ

82- Artık kim bundan sonra yüz çevirirse işte onlar imandan çıkanların ta kendileridir.

 

Bu âyetlerden maksad, ehl-i kitap için bir mazeret olmadığını belirtip onların inadlarını ortaya koymak, Hz. Peygamber'in nübüvvetine delâlet eden şeyleri bildirmektir..
 

Artık kim bundan sonra yüz çevirirse...

"Dönmek" peygamberlerden asla vaki olmaz, olmamıştır. Misak peygamberlerden alındığı için, onlara tabi olan ümmetleri de bu misakın hükmüne dahil oldular. Fakat "Dönmek" sadece ümmetlerden vaki olur, bu hitaba peygamberler dahil değildir.

Burada ehl-i kitabın iman etmeyenlerine bir tariz vardır. Çünkü Yahudi ve Hıristiyanlar Efendimiz'in hak peygamber olduğunu çok iyi biliyorlardı. Onların küfürlerine sebeb olan şey, peygamberliğin kendilerine gelmemesinden doğan kıskançlıklardır. Böylece hasedi kendisini küfre götüren iblis gibi oldular.
 

İşte onlar fasıkların ta kendileridir.

"Geçen bunca delilden sonra kim o peygambere iman ve yardım etmekten yüz çevirirse, fasıklardan olur."

Fısk ya da fusuk; günah ya da kötülük işlemek demektir. Kuran’da bu kelime Allah’ın hükümlerinin külli biçimde ihlali anlamında kullanılır. Allah’a isyan ettiğinde şeytan fısk işlemişti. Hz. Nuh, Hz. Lut ile Firavun’un kavimleri de aynı şekilde fısk işlemişti. Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler, münafıklar ve yalan yere zina iftirasında bulunanlar fasıklar diye isimlendirilmiştir. Fasıklar kendilerini ilahi hidayete mazhar olmaktan mahrum eder, başkalarını da yanlış yola saptırırlar. Fıskında ısrar edenler, Müslüman toplumda saygınlıklarını ve izzetlerini kaybederler. Bir fasığın getirdiği haberin kabul edilmeden önce dikkatle araştırılması gerekir. Yalan yere zina suçlamasında bulunanların şahitliği asla kabul edilmez.

✧ Üç kişi hürmeti kaybetmiştir:

   1- Fıskını açıklayan fasık,
   2- Hevasına uyan kimse,
   3- Zalim hükümdar.

✧ Divane bir çocuğun oyunu ilme tercih etmesi gibi, fasık adam da eğlenceyi ibadete tercih eder. M. Kırkıncı

✧ Yardım-ı ilahi takva nisbetindedir. Fasık fıska düştükçe inayeti ilahi kesilir.

✧ Fasıkla ilişkiyi kesmek Allah (c.c.)’a yakınlıktır.

✧ Söylediğiyle amel etmeyenin, sözü başkasına tesir etmez. Fısk, sözün tesirini kaybettirir.

✧ Fasıklarla arkadaşlık etmek öyle bir hastalıktır ki devası fasıklarla olan beraberliği terk etmekle mümkündür.

✧ Kalbî hayatın muhâfazası için, gafil ve fasıklarla ünsiyetten şiddetle sakınmalıdır. Zira teaffün etmiş (kokuşmuş) mezbele ve leşler üzerinden geçip gelen bir rüzgar, onların mülevves kokularını alarak etrafa yayar, nefesleri tıkar ve ruhları daraltır.

✧ Ağyar ve bîgânelerle sohbet etmek, kalbe fütûr, ruha dağınıklık ve gönle perişanlık verir. Ubeydullah Ahrâr

✧ Fasığın üç alameti vardır:

   1- Fitne ve fesadı sever,

   2- İnsanların belâya uğramasını ister,

   3- İyi ve hayırlı işlerden kaçınır.

 

Belagat

 فَمَنْ تَوَلّٰى 'Kim yüz çevirirse' şart cümlesinde, neyden yüz çevirdikleri söylenmedi. Dinden, imandan dönenler kastedildi. İcazı hazıf; muhatapça anlaşıldığı için, fazla sözden sakınmak için.

 Önceki ayetlerde peygamberlere hitap edilmişti. Onların yüz çevirmeyecekleri kesin olduğu için, bu ayetin muhatabı ümmetleridir. Burada hitap umum söylendi, hususi olarak ümmetler kastedildi.

 فَاُولٰٓئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ cümlesi, şartın cevabıdır, mahallen meczumdur. Ceza cümlesi, müzari olmayıp isim cümlesi olduğu için başına rabıta فَ 'si gelmiştir.

 Cümlede, müsnedin ileyhin ismi işaret gelmesi, aklen zihne yerleştirmek içindir. هُمُ zamiri fasıl zamiridir, tekit bildirir. Haberin الْفَاسِقُونَ şeklinde marife gelmesi de tahsis içindir.

 Dal bil ibaresi; Hz. peygamberi kabulden yüz çeviren herkes Allah katında fasıktır, kim olursa olsun, ne yaparsa yapsın bir değeri yoktur.

 Lazım; Onlar fasıklardır, melzum; cezalarını çekeceklerdir.